KIRIKKALE
YILANLI MAĞARA
Şimdi size anlatacaklarımın benzerlerini duymuşsunuzdur hatta bir çoğunuz bunlar sadece masal deyip geçiştirmişsinizdir ama inanın bu anlatacaklarım masal değil bizzat yaşanan bir olay , bir hikaye , gerçek bir efsane .
Yılar önce yakışıklı bir genç kapalı çarşıda çalışırken ermeni bir kıza aşık olur , birbirlerini çok severler . Agopun torunları olduğunu söyleyen genç kız kökenlerinin yani dedeleri Agop'un Rize hemşin çevresinden geldiğini söyler ve ne tesaadüftürki bu gençte hemşinlidir .
Kız dedelerinin anlattığı bu yöreye hiç gitmemiştir ama dedelerinden duyduğu bir hikayeyi anlatır gence ve birde harita verir eline ;
-- Bu harita dedem agop'un hazinesinin yerini tarif eder , bu hazineyi bul ve beni burdan uzaklara götür der
Genç haritayı alır ve geri döneceğine yemin eder , oradan uzaklaşır ....
Zaman kaybetmeden hemşine doğru yola koyulur ve köye bir telgrafla haber verir , en samimi arkadaşlarına hazır olmalarını hazine arayacaklarını söyler .
Köye geldiğinde arkadaşları hazır bir şekilde heyecanla onu beklemektedirler .Zaman kaybetmeden hazinenin özelliklerini nasıl bulacaklarını anlatır ; hazinenin çok yılanlı bir bölgede gömülü olduğu için kesinlikle kar olduğu bir zamanda gidilmesi gerektiğini söyler , çünkü soğukta yılanlar uyuduğundan kendilerine dokunmayacaktır .
Yaklaşık 2 ay beklerler ve nihayetinde zor bir kış gelir kapıya öyle kar yağar ki her taraf bembeyaz olur . 5 arkadaş ve birde köpek harita ellerinde yola koyulurlar . Tarif edilen dağa çıkarlar orda gelin kayasını bulurlar ata binmiş bir gelini andırmaktadır ve eli ile bir yönü işaret etmektedir , işarete doğru ilerlerler bir tepe ve iki küçük ırmak geçtikten sonra kar tutmamış bir yere gelirler yaklaşık 10 metre karelik bir alanda sadece toprak vardır ve hiç kar yoktur , sözü edilen mağarayı bulurlar , mağaranın ağzına geldiklerinde gözlerine inanamazlar öyle büyük öyle iri yılanlar vardırki korkmamak elde değildir ,zaten havada kararmaya az kaldığı için köye dönüp yarın erkenden malzemelerle birlikte gelmeyi kararlaştırırlar .
Köye döndüklerinde herkes evine gider ve ertesi gün için hazırlık yapar kazma , kürek,kopri,balta halat fener ne bulurlarsa hazırlarlar ....
Ertesi gün olur sabah şafak vakti ile bir araya gelirler ve mağaraya doğru yol alırlar uzunca bir yürüyüşten sonra öğlen olmadan mağaraya gelirler mağaranın girişi öyle dardırki bir kişi ancak sığacak şekildedir ,fenerler yakılır ve mağaraya doğru teker teker girilmeye başlanır ama yılanlardan fırsat yoktur uyumalarına rağmen öle iri ve ürkütücüdürlerki korkarlar ama korkuları fazla sürmez ve baltalarla koprilerle keserler yılanları nihayet mağaranın içine girerler ama bir kişi ayakta dik duracak kadar bile geniş değildir mağara , ona rağmen kazmaya başlarlar ve kazdıkça ısınmaya başlarlar ve ortama alışırlar ama korkularıda artmaya başlar sıra ile yoruldukça değişerek kazmaya başlarlar , yaklaşık yarım saat kazdıktan sonra hazinenin izleri gözükmeye başlar tam bu sırada kazma bir yere çarpar ve öle bir ses çıkar ki mağarada korkunç bir inilti sesi , yankılanmaya başlar , yer sallanmaya ve içerde çığlıklar duyulmaya başlanır , oradakiler öle korkarlarki ellerinde ne var ne yok bırakarak hızla dışarı çıkarlar bir kişinin zor geçtiği yerden 5 arkadaş ve bir köpek kurşun gibi çıkarlar ve köye doğru kaçmaya başlarlar .
Hazineyi bulduklarını söylerler köylülere ve yarın hep beraber gitmeleri gerektiğini söylerler . Ama o gece olanlar olur . Köpek sahibini parçalayarak öldürür kalır 4 kişi biride karısını doğrar ve kendide intahar eder , o gece kalır iki kişi biride derelere gider ve dönmez taşlarda parça parça olur ölür kalır bir kişi , o kişide yeminli olduğu için geri dönmek zorundadır işte o kişide o yakışıklı gençtir , işte o yakışıklı gençte benim öz DAYIM dır . Ama oda yarım akıl kalır işte ve delirir bana bunu anlattığı zaman bile hala gözlerinde o günkü korkunun izlerini gördüm inanın .
Bu olaydan sonra dedem ve köyün yaşlıları başka gençler gidipde orda kaybolmasınlar diye orayı yasak etmişler ve orda hazine yok orda büyük ejderha var demişlerdir nefesinden kar tutmaz demişlerdir , işte o gün bu gündür kimse oraya gitmemiştir .
Ne dersiniz kısmet belki bizedir :)) ben bir güzel ermeni kız buldum ama o denli aşık olup bana harita vermedi :)) ama ben tam 3 kıştır hazırlık yapıyorum ve kısmetse bu kış tam teşekkülü olayı araştıracağım , amaç hazine bulmak değil orda bıraktıkları kazma kürekleri bulsam bile bana yeter ......
Yılar önce yakışıklı bir genç kapalı çarşıda çalışırken ermeni bir kıza aşık olur , birbirlerini çok severler . Agopun torunları olduğunu söyleyen genç kız kökenlerinin yani dedeleri Agop'un Rize hemşin çevresinden geldiğini söyler ve ne tesaadüftürki bu gençte hemşinlidir .
Kız dedelerinin anlattığı bu yöreye hiç gitmemiştir ama dedelerinden duyduğu bir hikayeyi anlatır gence ve birde harita verir eline ;
-- Bu harita dedem agop'un hazinesinin yerini tarif eder , bu hazineyi bul ve beni burdan uzaklara götür der
Genç haritayı alır ve geri döneceğine yemin eder , oradan uzaklaşır ....
Zaman kaybetmeden hemşine doğru yola koyulur ve köye bir telgrafla haber verir , en samimi arkadaşlarına hazır olmalarını hazine arayacaklarını söyler .
Köye geldiğinde arkadaşları hazır bir şekilde heyecanla onu beklemektedirler .Zaman kaybetmeden hazinenin özelliklerini nasıl bulacaklarını anlatır ; hazinenin çok yılanlı bir bölgede gömülü olduğu için kesinlikle kar olduğu bir zamanda gidilmesi gerektiğini söyler , çünkü soğukta yılanlar uyuduğundan kendilerine dokunmayacaktır .
Yaklaşık 2 ay beklerler ve nihayetinde zor bir kış gelir kapıya öyle kar yağar ki her taraf bembeyaz olur . 5 arkadaş ve birde köpek harita ellerinde yola koyulurlar . Tarif edilen dağa çıkarlar orda gelin kayasını bulurlar ata binmiş bir gelini andırmaktadır ve eli ile bir yönü işaret etmektedir , işarete doğru ilerlerler bir tepe ve iki küçük ırmak geçtikten sonra kar tutmamış bir yere gelirler yaklaşık 10 metre karelik bir alanda sadece toprak vardır ve hiç kar yoktur , sözü edilen mağarayı bulurlar , mağaranın ağzına geldiklerinde gözlerine inanamazlar öyle büyük öyle iri yılanlar vardırki korkmamak elde değildir ,zaten havada kararmaya az kaldığı için köye dönüp yarın erkenden malzemelerle birlikte gelmeyi kararlaştırırlar .
Köye döndüklerinde herkes evine gider ve ertesi gün için hazırlık yapar kazma , kürek,kopri,balta halat fener ne bulurlarsa hazırlarlar ....
Ertesi gün olur sabah şafak vakti ile bir araya gelirler ve mağaraya doğru yol alırlar uzunca bir yürüyüşten sonra öğlen olmadan mağaraya gelirler mağaranın girişi öyle dardırki bir kişi ancak sığacak şekildedir ,fenerler yakılır ve mağaraya doğru teker teker girilmeye başlanır ama yılanlardan fırsat yoktur uyumalarına rağmen öle iri ve ürkütücüdürlerki korkarlar ama korkuları fazla sürmez ve baltalarla koprilerle keserler yılanları nihayet mağaranın içine girerler ama bir kişi ayakta dik duracak kadar bile geniş değildir mağara , ona rağmen kazmaya başlarlar ve kazdıkça ısınmaya başlarlar ve ortama alışırlar ama korkularıda artmaya başlar sıra ile yoruldukça değişerek kazmaya başlarlar , yaklaşık yarım saat kazdıktan sonra hazinenin izleri gözükmeye başlar tam bu sırada kazma bir yere çarpar ve öle bir ses çıkar ki mağarada korkunç bir inilti sesi , yankılanmaya başlar , yer sallanmaya ve içerde çığlıklar duyulmaya başlanır , oradakiler öle korkarlarki ellerinde ne var ne yok bırakarak hızla dışarı çıkarlar bir kişinin zor geçtiği yerden 5 arkadaş ve bir köpek kurşun gibi çıkarlar ve köye doğru kaçmaya başlarlar .
Hazineyi bulduklarını söylerler köylülere ve yarın hep beraber gitmeleri gerektiğini söylerler . Ama o gece olanlar olur . Köpek sahibini parçalayarak öldürür kalır 4 kişi biride karısını doğrar ve kendide intahar eder , o gece kalır iki kişi biride derelere gider ve dönmez taşlarda parça parça olur ölür kalır bir kişi , o kişide yeminli olduğu için geri dönmek zorundadır işte o kişide o yakışıklı gençtir , işte o yakışıklı gençte benim öz DAYIM dır . Ama oda yarım akıl kalır işte ve delirir bana bunu anlattığı zaman bile hala gözlerinde o günkü korkunun izlerini gördüm inanın .
Bu olaydan sonra dedem ve köyün yaşlıları başka gençler gidipde orda kaybolmasınlar diye orayı yasak etmişler ve orda hazine yok orda büyük ejderha var demişlerdir nefesinden kar tutmaz demişlerdir , işte o gün bu gündür kimse oraya gitmemiştir .
Ne dersiniz kısmet belki bizedir :)) ben bir güzel ermeni kız buldum ama o denli aşık olup bana harita vermedi :)) ama ben tam 3 kıştır hazırlık yapıyorum ve kısmetse bu kış tam teşekkülü olayı araştıracağım , amaç hazine bulmak değil orda bıraktıkları kazma kürekleri bulsam bile bana yeter ......
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder