ŞIRNAK

Mem u Zin
Cizre hükümdarlarından Emir Abdal (Abdullah) oğlu Emir Zeynuddin zamanında hicri 854

Kötülüğü















Cizre Beyi







O zamanlar baharın müjdecisi olan Mart ayında eğlence ve bayram günleri tertip edilirdi.Senenin bu gününde Cizre halkı çoluk-çocuk kıra çıkar


Bey





Tacdin

“Kardeşim




Bir sihirbaz ve cadı görünümünde olan Heyzebun adlı dadılar Siti ve Zin’i böyle solgun yüzlü


“Niçin böyle duruyorsunuz?” dedi.
Siti ile Zin başlarına gelen olayı gizlice dadıya anlattılar.Onların yüzüklerini de dadılarına gösterdiler.Dadı








“Bizi lütfen yalnız bırakınız”


güzel bir dille durumlarını onlara anlattı ve değişen yüzükleri bir daha geri istedi.Tacdin inanmaları amacıyla yüzüğünü geri gönderdiyse de

“Bununla yaşıyorum ben” dedi.
Memo ve Tacdin kadar aşık olan ve inleyen her iki kız

Aşkları had safhasına ulaşan Memo ile Tacdin




Bey de:
“Layık gördüğünüz üstündür

Tacdin’in vekili olan kardeşi Çeko Bey’in eteğini öperek




Sonra Bey









Soyca Botanlı olmayıp




(Dergehvan)


“Değirmenimiz onunla dönüyor.Köpekler de kapıcıdırlar”

Huylarında daima şeytanlık gizli olan Bekir

“Beyim



Bey şöyle cevap verdi:
“Ey bedbaht

Bununla da Bey’e tesir edemeyen dedikoducu Bekir

“Efendim

Bey:”Neden bana sormadı acaba.Benden kalmamış mı korkusu? Bekir:”Bilmiyormusunuz Beyim



Bey:”Gönlümde gerçekten Zin’i Memo ile şereflendirip vermek vardı.Artık atalarım Hz.Halid-in ruhlarına and içerim ki;Zin’i karı olarak Memo’ya vermiyeceğim.Başından bezmiş olan varsa


Cizre Kalesi ile Dicle Nehri arasında kalan yerde büyük bir bahçe bulunurdu ki;bu bahçede türlü türlü ağaçlar



Bir gün Bey ve Cizre halkının tamamı kıra ve av avlamaya giderler.Memo o gün bir yere ayrılmaz





“Ey gül;Gerçi sen de nazeninsin

Sen nerde

Ey gül!Gerçi senin güzel kokun var

Reyhan senin için kara yüzlü olmuş.
Fakat siz yarimin zülfüne benzemezsiniz.
İkiniz de arsız ve hazversiniz.
Ey bülbül!Gerçi sen de aşk adamısın

Kırmızı gül mumunun pervanesisin.
Benim Zin’im senin kırmız gülanden daha şendir.
Benim bahtım da senin talihinden daha karadır.
Ey sonucu iyi olan büybül!Asıl bülbül benim.
Boşuna kendini niçin kötü adlı yapıyorsun.
İlkbaharda gül bahçeleri
Bir değil

Benzerleri çok olan yerler
Huri ve melek bile olsalar
Sebep olmaz onlar hiçbir yerde
Çünkü bulunurlar her yerde
Bir tane olsa

O da Zin gibi ve Ankara gibi perde arkasında olsa
Aşık o zaman neyle teselli bulur?
Sabretmeden


Durumdan habersiz olarak Memo böyle söylenirken








Bey




tilkileri bahçeye salmalarını emreder.Bahçe kapısının kilitli olmadığını gören Bey


“Beyim

Bey der ki:
“Bari bahçede birşeyler avladın mı”
Memo : “Ben bu bahçede bir ceylan buldum.Zülüfleri siyah


Gizlendi.Sen gelmezden o açıktaydı”
Tacdin bu sözleri işitince



“Kardeşim ne haldir” diye sorar.O da abasının altından Zin’in saç örgülerini gösterir.
Tacdin bu durumu görünce hemen eve koşar.Karısı Siti’ye Kur’an-ı Kerim ve altın beşikteki
Çocuğu alıp çıkmasını söyler.Memo ile Zin zor durumda olduklarını karısına anlatır.Tacdin bu sırada evini ateşe verdi.Feryadını yükseltti.Kabileler


Zin ve Memo’nun aşkından haberder olan Bekir hemen Bey’e uluşarak olup bitenleri anlatır.Bey de

“Beyim kendisiyle satranç oynayın.Satranca davette eğer beni yenersen istediğini alırım.diye söylersiniz.Böylece esas amaç belli olur”
Gizlice Memo’yu bahçeye çağırtır.Meşrusatlar ve meyveler hazırlanır


Bir ara bey Memo’ya:
“Bu gün bizim seninle savaşımız vardır:
Kalk da karşıma geç
Şüphesiz seninle savaşacak olan benim
Ey alnı açık seninle şartımız:
Sen ne istersen

Bu sınavın sonucunun kötü olacağını düşünen Bey’in çok güzel ve yiğit olan oğlu GIRGİN bunları duyunca hemen Tacdin’e koşup haber verir.Tacdin de Çeko ve Arif’i yanına alarak gelir.
Beraber üç el satranç oynadıklarında








“Asla



Bey bunu duyunca hemen hizmetçilere öldürmelerini söyler.Fakat orada hazır olar Tacdin


Sizler Memo’yu tutuklayıncaya kadar

Sizlerden üçyüz kişi yaralanacaktır.
Ve bizleri de siz parçalamadıkça
Memo’ya bir şey yapamazsınız.
Ancak

İşte boğaz


Bey bu sefer



“Efendim bunlardan kurtulmak istersen Memo’ya ya bir zehir vermelisin veyahut Zin’i zindana göndermelisiniz yanına.Zaten o hakiki aşıktır.onu görünce ölecektir.”
Emir Zeynuddin dini duyguları için onu zehirlemek istemez.Ancak bu planını gerçekleştirmek için hiç gitmediği kardeşi Zin’in odasına geceleyin gider.Zin Bey’i görünce Beylere yakışacak şekilde edeple oturur.Bu güne kadar Memo hadisesini Zin’in yüzüne vurmayan Bey



“Memo öldü”
Bu sesi baygın olan Zin işitir işitmez kalkar ve oturup


bu aşkın manevi bir aşk olduğunu öğrenen Emir Zeynuddin





Zin yanına dadısı ve kız kardeşi Siti ile yüz nedimeyi alarak zindana doğru gider.Kapıda Memo’yu tarif ederek

“Memo düne kadar aramızdaydı.Yalnız dün akşam pencereden vücudu üzerine bir yeşil



Memo şöyle der:
“Sen beni görmek için değil.tatlı canımı almak için gelmişsin”
Zin =Hadi kalk zincirlerini çözüp


Memo=Ölümü olan bey

Ölüm haberi saraya ve şehre yayılınca Tacdin koşup gelir ve Bekir’i karşısında bulur
Bekir’e şöyle seslenir:
“Ey maksatları meneden


Bu acıklı aşk olayına tümüyle üzülen Cizre halkı






Bu sırada


Tacdin üstten bakıp Memo’nun tabutunu tüm şehrin eli üzerinde görünce





“Bu mezar müslümanların mezarıdır.O köpeği aramıza almayın” DER.
İlahi aşka varan Zin

Bey’im Memo’nun bulunduğu şehitlikten Bekir’i sakın mahrum etme.Bizi o köpek Bizi o köpek korudu.Bizi kıyamete kadar kapı eşiğinde o koruyacaktır.” der.Bekir lehinde güzel cümleler kullanır.Böylece Bekir’i bir köşeye gömerler.
Zin eve dönmeyerek devamlı mezar başında ağlar ve şöyle der:
“Ey vücudumun ve canımın mülkümün sahibi
Ben bahçeyim

Senin bahçen sahipsizdir
Sen olmazsan onlar neye yarar
Kaşlar


Zülfümü tel tel çekeyim
Sonra yarim sen beni belki değişik görürsün
En iyisi hepsi yerinde kalsın
Hakka emanetim teslim edeyim”
Diyerek yapıştığı mezar taşında canını verir.Bey

-“Memo! Al sana yar” der.Mezardan Memo’nun cesedinden üç defa ses gelir.O ses:
-“Merhaba” diye yükselir.
Gerçek aşktan ilahi aşka varan MEMO ve ZİN’e Allah rahmet eylesin. __________________
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder