3 Eylül 2013 Salı

80 Osmaniye

                                           OSMANİYE

Osmaniye'nin Altındaki Kayıp Şehir; Kınık

Çukurova’da üç büyük şehir vardır. Bunlar batı Çukurova'da Mersin, orta Çukurova'da Adana ve doğu Çukurova'da Osmaniye’dir. 
Osmaniye; Ceyhan Nehri, Hamıs Çayı ve Karaçay'ın kenarında kurulmuş olması nedeniyle sulak, bu suların Toros Dağları’ndan sürükleyerek getirdiği verimli topraklar nedeniyle bitek, Çukurova'nın doğuya açılan yolu üzerinde bulunması nedeniyle de işlek bir bölgedir. 
Böylesine önemli bir coğrafi konumu olan Osmaniye yöresinin; geç Hitit dönemine ait Karatepe Açık Hava Müzesi, Roma İmparatorluk dönemine ait Hieropolis Kastabala Örenyeri ve Ortaçağa ait Toprakkale Kalesi başta olmak üzere pek çok öreni nedeniyle tarihin her döneminde iskân gördüğü anlaşılmaktadır.
Çukurova, Abbasi Halifesi Harun Reşit (786–809) zamanından itibaren Türkleşmeye ve İslamlaşmaya başlamıştır. 1083 tarihinde Selçuklu Devletinin hâkimiyetine giren Çukurova, kısa bir süre sonra 1097'de Haçlı işgaline uğramıştır. Çukurova uzun süre; Haçlı, Selçuklu, Memlük Devletlerinin hâkimiyeti altında kalmıştır. 1517'de Yavuz Sultan Selim' in Mısır seferinde Osmanlı Devletinin yönetimine girmiştir.
Osmanlı Devleti yönetimine girmesiyle birlikte Çukurova'da arazi ve nüfus yazımı yapılmıştır. Bu yazım esnasında Adana Sancağına bağlı 9 kaza tespit edilmiştir. Bunlar; Adana, Yüreğir, Kınık, Ayas, Karaisalı, Sarıçam, Dündarlı, Hacılı ve Berendi Kazalarıdır.
Yüreğir Kazası adını Yüreğir Türkmenlerinden, Kınık kazası da adını Kınık Türkmenlerinden almıştır.
Kınıklılar 24 Oğuz Boyundan, Üçok koluna mensup Türkmenlerdir. Kınıklılar, Selçuklu Devletini de kurmuş olan güçlü bir boydur.
Kınık ; “Daima aziz olan” anlamındadır. 


Kınıklıların Çukurova'ya gelişi Selçuklu Devleti’nin yıkıldığı yıllara rastlar. Kösedağ Savaşı’nda (1243) Selçuklu Devletini yıkan Moğolların zulmünden kaçan yaklaşık 40.000 Türkmen aileyi Memlük Devleti Sultanı Baybars (1260–1277) himaye etmiştir. Bu Türkmenlerden; Yüreğir, Kınık, Bayındır ve Iğdır Türkmenleri Çukurova’ya gelip yerleşmişler, Çukurova’yı Türk vatanı haline getirmişlerdir. Hatta bunlardan Yüreğir boyuna mensup Ramazan’a Memlük Devleti tarafından l352'de Çukurova Türkmenlerinin Beyliği verilmiştir. Böylece Ramazanoğlu Beyliği kurulmuştur. Adana Çimento Fabrikasının güneyindeki Çaldağı civarı, Ramazanoğlu Beyliğinin yurdu olmuştur. Ramazanoğlu Beyliği l360'ta Adana'yı fethetmiş ve Beyliğin sınırını genişletmiştir.
Kınık Türkmenleri Ceyhan Nehri havzasına yerleşmiştir. Prof. Dr. Faruk Sümer’in belirttiğine göre; Ebubekir Bey yönetimindeki 15 000 Kınıklı Türkmen 1375 tarihinde, son Ermeni Baronu Leon’un savunduğu Kozan kalesinin fethine katılmıştır. Bu olay Kınıklıların Çukurovada'ki gücünü göstermesi bakımından önemlidir. Bu olaydan sonra, muhtemelen Çukurova'daki Türkmen Beyliğinin Yüreğir Oğlu Ramazan'a verilmesinden dolayı 1383'te Adana'daki Yüreğirlilerle arası açılan Osmaniye’deki Kınıklıların çoğu Çukurova’yı terk edip Anadolu içlerine göç etmiştir.

1 yorum: